Can Bu, Çeker Ama…

Son Güncelleme : 28 Aralık 2017

Tatlı krizine girdiniz, bol yağlı, tuzlu cipslere aşeriyorsunuz veya bir parça çikolata yemezseniz ölecek gibi hissediyorsunuz… Hepsinin sebebi var. Anlatmaya çalışacağım. Aynı zamanda böyle anlarda ne yapmanız gerektiğini de söyleyeceğim size. Başlayalım mı?

Vücudumuz, bize sürekli sinyaller gönderir. Bunları doğru okuyarak neye ihtiyacımız olduğunu anlarız ama bazı gıdalar sözkonusu olduğunda, ne kadar kendinize hakim olsanız da bazen irademize söz geçiremediğimizi de biliyorum. Bu bize atalarımızdan miras desem? Atalarımız, hayatta kalmak için beslenirdi. En kısa yoldan enerji verecek, ayakta kalıp düşmanlarına karşı koymalarını sağlayacak gıdaları tüketirlerdi. Bunlar protein, şeker ve yağ açısından zengin gıdalardı ve bulunduğu zaman hızla tüketilmeliydi. Çünkü seçenekler kısıtlıydı. Her zaman yeteri kadar besin bulma şansı yoktu. Günümüzde böyle bir sorun yaşamıyoruz, gıda, 7/24 erişilebilir konumda ama o hayatta kalma güdüsü, halen içimizde. Bazı gıdalara dayanamamızın altında bazı duyguların ve anıların da etkisi var sonra. Çocukken annemizin yaptığı keke, ne bileyim böreğe, poğaçaya artık yetişkin olsak da hayır diyebiliyor muyuz? Hayır…
Önemli değil. Anılarımıza söz geçiremeyebiliriz veya tarihi geri döndüremeyiz belki… Yine de canımızın çektikleri yerine başka gıdalar koyarak zararlı etkilerden koruyabiliriz kendimizi. Nasıl mı? Madde madde gidelim...

Çikolata
Beyniniz istiyor, mideniz tutuşuyor, çikolata yemeden duramıyorsunuz. Magnezyum eksikliği çekiyor olabilirsiniz. Magnezyum, kaslarınız için hayati önemde. Enerji üretir, metabolizmanızı çalıştırır. Çikolataya dayanamıyorsanız, az şekerli, yüksek kakao oranlı bitter çikolatayla nefsinizi köreltebilirsiniz. Kabak çekirdeği ve muz da magnezyum açısından zengindir…

Şekerli gıdalar
Enerjiniz düştüyse canımız şekerli gıdaları çeker. Kötü geçen bir iş gününden sonra veya az uyunan bir gecenin sabahında bu normal. Önce bu sebepleri ortadan kaldırmanız lazım. Kaldıramıyor musunuz; onun de çaresi var: Bir kere, rafine şekerden uzak duracaksınız. Şeker ihtiyacınızı en sağlıklı şekilde karşılayabileceğiniz gıdalar; cevizle tüketebileceğiniz elma ve küçük yemişlerle (çilek, dut, böğürtlen, yaban mersini vs.) tatlandıracağınız yulaf lapası.

Tuzlular
Hamile değilseniz, buna rağmen turşu, cips gibi yiyeceklere aşeriyorsanız vücudunuz susuz kalmış demektir. Zaten bunu yazarak çözüme işaret ettim. Tuzlu gıdaları mı canınız çekiyor, bol bol su için.
Su, sıkıcı mı geliyor, içiniz mi almıyor? Limonla, taze nane dallarıyla, salatalıkla veya donmuş meyvelerle suyunuzu zenginleştirmek elinizde.

Ekmek-makarna…
Size oyun oynarlar. Onları tükettiğinizde, sanki vücudunuz mutluluk veren serotonin hormonu salgılamış gibi hissedersiniz. Ekmek, makarna gibi yüksek karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durmak için meyve tüketin. Sabah uyandıktan hemen sonra rahatlatıcı, vücudunuzu esneten egzersizler yapmanız da çözüm olabilir.

Dondurma gibi kremalı yiyecekler
Vücudunuz, yağa ihtiyacı olduğunu söylüyor bu şekilde. Canınız dondurma mı çekti? Vanilya ile donmuş muzu blender’dan geçirip tüketebilirsiniz. Avokadolu dondurma da imdadınıza yetişebilir.

Et
Demir, folik asit ve B12 vitamini eksikliği çekiyor olabilirsiniz. Canınız et istiyorsa yerine kuru incir, mango, ceviz, fasulye, yulaf lapası, tatlı patates, mercimek ve brokoli gibi besinleri tüketmenizi öneriyorum.

Birkaç basit taktik daha…
Yine de beyninize söz geçiremiyor musunuz? Bazı gıdalara özleminiz hiç bitmiyor mu? Birkaç basit yöntem daha önereyim size:
Stres topu mesela.
Taze nane de çiğneyebilirsiniz. Hem ağzınız meşgul olur hem stresinizi alır.
Yukarıda da yazdım, tekrarlayayım: Bol bol sıvı tüketin. Gazlı, şekerli ve alkollü içecekler değil tabii. Ilık su, iyi olur. Bitki çayları da…
Duygularınızı kağıda dökün. Stresinizi azaltır.
Gerginseniz, sakinleşmeye çalışın. Masaj iyi gelebilir…